MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ
* Osmanlıcılık fikrinin iflasından sonra artık Türkçülük akımı yükselen değer olmaya başlamıştır.
* 1911’da Selanik’te çıkarılmaya başlanan “Genç Kalem”Dergisi etrafında bir araya gelen Ömer Seyfettin, Ali Canip Yöntem, Ziya Gökalp gibi aydınlar Milli Edebiyatın oluşumunu başlatmışlardır.
* Daha sonra İstanbul’da Türk Derneği, Türk Yurdu, Türk Ocağı dergileri yayınlanmıştır.
* Milli Edebiyatının genel özellik olarak;
* Dil sade olmalıdır.
* Dildeki yabancı kelimeler atılmalı; ancak Türkçeye yerleşmiş kelimeler Türkçe gibi kullanılmaya devam edilmelidir.
* İstanbul Türkçesi esas kabul edilmelidir.
* Şiirde hece ölçüsü kullanılmalı.
* Edebiyat toplumun hizmetinde olmalı.
* Milletin dertleri, sevinçleri esas alınmalı.
* Roman ve hikâye teknik açıdan kuvvetlenmiştir.
MİLLİ EDEBİYATIN SANATÇILARI
ÖMER SEYFETTİN (1884–1920)
* Türk edebiyatının en önemli hikâyecisidir.
* Yeni Lisan adlı makalesi Milli Edebiyatın kanunlarının ilanı sayılır.
* Sade dil akımının öncüsüdür.
* Anadolu’nun insanın hayat şartlarını hikâyelerini yansıtmıştır.
* Dilde, fikirde, işte milliyetçilik fikrini yerleştirmiştir.
* Çocukluk anıları, efsaneleri hikâyelerinde işlemiştir.
* Eserleri: Bomba, Yalnız Efe ,Efruz Bey, İlk Düşen Ak, Yüksek Ökçeler, Gizli Mabet,Bahar ve Kelebekler…
ZİYA GÖKALP (1876–1924)
* Türk milliyetçiliğini esaslara bağlamıştır.Sistematize etmiştir.
* Sosyal hayatı ve kurumlarımızı Batı’ya göre düzenlenmelidir.
* Eserlerinde halk dilini kullanmıştır.
* Halkın dertlerini isteklerini yansıtmaya çalışmıştır.
* “Türkçülük, Türk milletini yükseltmektir” diyerek bu ifade doğrultusunda hareket etmiştir.
* Eserleri: Türkçülüğün Esasları, Kızıl Elma, Türkleşmek-İslamlaşmak -Muasırlaşmak, Türk Medeniyet Tarihi, Malta Mektupları.
MEHMET EMİN YURDAKUL (1869–1944)
* Anadolu insanın yabancılara başkaldırısını çok güzel yansıtmıştır.
* Toplumcu sanat anlayışıyla milliyetçi çizgide eserler vermiştir.
* Hece ölçüsü kullanılmıştır.
* Eserleri: Türkçe Şiirler, Türk Sazı, Ey Türk Uyan, Tan Sesleri, Ordunun Destanları, Zafer Yolunda, Turana Doğru, İsyan ve Dua, Mustafa Kemal, Fazilet ve Adalet…
YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU (1889–1974)
* Edebiyatın her alanında eser vermiştir.Fecr-i Ati’nin dağılmasından sonra Milli Edebiyat içinde yer almıştır.
* Çoğunlukla içinde yaşadığı toplumun dertlerini eserlerinde işlemiştir.
* Anadolucu, Atatürkçü bir çizgide kalmıştır.
* Esas ününü romancılık alanında bulmuştur.
* Kuvvetli bir gözlem gücü vardır.
* Realist bir çizgide yaşamıştır.
* Eserlerinde aydın-halk çatışmasını yansıtmıştır.
* Eserleri: ROMANLARI: Kiralık Konak, Ankara, Nur Baba, Hüküm Gecesi,Sodom ve Gomore, Yaban, Bir Sürgün, Panorama
HİKÂYELERİ: Milli Savaş Hikâyeleri, Rahmet
DİĞER ESERLERİ: Erenlerin Bağından, Zoraki Diplomat, Vatan Yolundan, Anamım Kitabı
HALİDE ADİP ADIVAR (1884–1964)
* Edebiyatçılığının yanında bir asker gibi cephe gerisinde mücadele vermiştir.
* Romanlarında aşk, kadının psikolojisini, doğu-batı çatışmasını, eski-yeni kavgasını işlemiştir.
* Romanlarında kuvvetli bir gözlem vardır.
* Kurtuluş Savaşı eserlerinde çokça yer edinmiştir.
* Edebiyatın hemen her alanında eser vermiştir.
* Dili çok başarılı değildir.
* Eserleri: Ateşten Gömlek, Vurun Kahpeye, Türkün Ateşle İmtihanı, Sinekli Bakkal, Mor Salkımlı Ev, Dağa Çıkan Kurt, Tatarcık, Zeyno’nun Oğlu…
REŞAT NURİ GÜNTEKİN (1889–1958)
* Anadolu’nun dertlerini, sıkıntılarını, inançlarını eserlerinde işlemiştir.
* Sade ve yapmacıksız bir dil kullanmıştır.
* “Çalıkuşu”romanı en ünlü eseridir.(aslında bir tiyatro eseri olarak yazılmıştır)
* Müfettişlik yaptığı için Anadolu’yu gezmiş ve onların sıkıntılarını, sevinçlerini edebi eserlerinde sıkça kullanmıştır.
* Eserleri: Çalıkuşu, Damga, Dudaktan Kalbe, Acımak, Yeşil Gece, Yaprak Dökümü, Kızılcık Dalları, Gökyüzü, Eski Hastalık, Ateş Gecesi, Miskinler Tekkesi
REFİK HALİT KARAY (1888-1965)
* Halk dilini eserlerinde oldukça başarılı olmuştur.
* Kuvvetli bir gözlemciliği vardır; ancak iç gözlemde başarılı değildir.
* Eserleri: Memleket Hikâyeleri, İstanbul’un İçyüzü, Yezidin Kızı, Çete, Sürgün, BU Bizim Hayat, Kadınlar Tekkesi, Karlı Dağdaki Ateş…
YAHYA KEMAL BEYATLI (1884-1958)
* Modern edebiyatımızın en büyük şairlerindendir.
* Batılı tarzda şiirimize düzen vermiştir.
* Aruzu Türkçeye başarıyla uygulamıştır. “OK” şiiri hariç bütün şiirlerini aruzla yazmıştır.
* Şiir musikiden başka bir musiki”dir derdi.
* Parnasizmden etkilenmiştir.
* İstanbul’u, Osmanlı’nın ihtişamlı zamanında gezmek, tabiat, ölüm, rintlik gibi konuları işlemiştir.
* Şiirlerinin mükemmel olması için uğraş vermiştir, bu konuda oldukça titizdir.
* Edebiyatın hemen her alanında eser vermiştir; ancak asıl ününü şiirde kazanmıştır.
* Eserleri: Kendi Gök Kubbemiz, Eski Şiirin Rüzgârıyla, Aziz İstanbul, Eğil Dağlar, Portreler,
* Rubailer ve Hayyam’ın Rubailerini Türkçe Söyleyiş.
PEYAMİ SAFA (1899-1961)
* Geçim derdiyle yazarlığa başlamıştır.
* Bir ayağından sakat olduğu için bu psikolojiyi eserlerine yansıtmıştır.
* “Server Bedii” lakabıyla eser yazmıştır.
* Edebiyat, felsefe, tıp, psikoloji alanında yeterli bir bilgin sayılır.
* Psikolojik çözümlemeleri çok başarılıdır.
* Eserleri; Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Sözde Kızlar, Mahşer Bir Akşamdı, Canan, Matmazel Noralya’nın Koltuğu, Atilla, Harbiye, Şimşek… gibi eserleri vardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder