10 Ocak 2008 Perşembe

uc nokta ve uc noktanin kullanim yerleri

NOKTALAMA - Üç Nokta ( ... )
a.

Büyük üzüntü, korku, sevinç gibi duygular nedeniyle tamamlanamayan cümlelerden sonra üç nokta konur:

- Baban iyileşti mi?
- Onu geçen hafta ...

Keriman hıçkırıklar arasında: - Yirmi yıl ... diye inledi, yirmi yıl sonra ... sana nasıl anlatabilirim ki ...
b.

Tamamlanmamış cümlelerde anlamı pekiştirmek için üç nokta kullanılır:

Desem ki ...
İnan bana sevgilim inan ... (Cahit Sıtkı)

Senin gözlerinden öyle acı
Bir ışık geçer ki bazen ... (Cahit Külebi)
c.

Üç nokta yazıda birbirine benzer varlıklar sıralanırken birkaçını yazdıktan sonra vesaire, bunun gibi anlamına gelen sözcüklerin yerine kullanılır:

Küçükken okuduğum kitaplardan hatırlayabildiklerim şunlar: Çalıkuşu, Yaban, Kiralık Konak, Sinekli Bakkal ...

Onlarda her şey var: Atlar, arabalar, uşaklar ...
d. Söz arasında söylenmek istenmeyen ya da müstehcen sözcüklerin yerine kullanılır:

Dün müdürü kendi yanında çalışan ... adlı genç kızla aynı yatakta yakalamışlar.
"Sana haraç verecek adamın ..." diye bağırdı.
e. Bir metinde yapılan alıntılarda kimi zaman metnin bütünü, bazı bölümler yazılmaz ve kullanılmaz. Bu durumda alıntı yapılan metinde atlanan kısımları belirtmek için üç nokta kullanılır:

" (...) Türk aydını (...) Bu viran ülke ve bu yoksul insan kitlesi için ne yaptın? (...) Anadolu halkının bir ruhu vardı; nüfuz edemedin. Bir kafası vardı; aydınlatamadın. Bir vücudu vardı; besleyemedin. Üstünde yaşadığı bir toprağı vardı; işletemedin." (Yakup Kadri, Yaban, 1977: 148)

Hiç yorum yok: